Mediastinal Tümörler

Mediastinal kökenli tümörler, timustan, sinirlerden, lenf düğümleri, bağ dokusu veya germ hücreleri gibi dokudan kaynaklanan tümörleri içerir. 

Mediastinal tümörler nelerdir?

Tümörler (neoplazmalar da denir) hücre yığınlarıdır. İyi huylu (kanser değil) veya kötü huylu (kanser) olabilirler. Mediastinal tümörler, akciğerleri ayıran göğüs orta bölgesinde oluşan büyümelerdir. Mediasten adı verilen bu bölge önde göğüs kemiği, arkada omurga ve her iki yanda akciğerlerle çevrilidir. Mediasten; kalp, aort, yemek borusu, timus, trakea, lenf düğümleri ve sinirleri içerir. Timus, bağışıklık sisteminin parçası olan bir organdır. Lenf sistemi de bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve vücudun korunmasına yardımcı olur.

Mediastinal tümörlerden kimler etkilenir?

Genel olarak, mediastinal tümörler nadirdir. Mediastinal tümörler genellikle 30 ila 50 yaşlarındaki hastalarda teşhis edilir, ancak her yaşta gelişebilir ve göğüs boşluğunda bulunan veya göğüs boşluğundan geçen herhangi bir dokudan oluşabilir.

Mediasten içindeki tümörlerin yeri hastanın yaşına göre değişir. Çocuklarda tümörler genellikle arka mediastende bulunur. Bu mediastinal tümörler genellikle sinirlerde başlar ve tipik olarak kanserli değildir.

Yetişkinlerde, çoğu mediastinal tümör ön mediastende meydana gelir ve genellikle lenfomalar veya timomalardır.

Mediastinal tümör ciddi midir?

Tedavi edilmeyen mediastinal tümörler bulundukları yer nedeniyle kanserli olmasalar bile ciddi sorunlara neden olabilir. Bu problemler arasında kalbe, kalbin etrafındaki zara ve büyük damarlara (aort ve vena kava) yayılma yer alır. Arka mediastende yer alan tümörler omuriliğin sıkışmasına neden olabilir.

Mediastinal tümörlere ne sebep olur?

Ön mediasten:

Lenfoma: Bu habis tümörler hem Hodgkin hastalığını hem de Hodgkin dışı lenfomayı içerir.

Timoma ve timik kist: Bunlar timik kitlenin en yaygın nedenleridir. Timomaların çoğu iyi huyludur ve fibröz bir kapsül ile çevrilidir. Bununla birlikte, bunların yaklaşık %30’u daha agresif olabilir ve keseden diğer dokulara doğru büyüyebilir.

Germ hücre: Germ hücreli neoplazmaların çoğu (%60-70) iyi huyludur ve hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunur.

Mediastinal Guatr: Guatr dokusunun mediastene doğru büyümedir.

Orta mediasten:

Bronkojenik kist: Bu, solunum kaynaklı iyi huylu, kistik bir büyümedir.

Mediastinal Lenfadenopati: lenf düğümlerinin büyümesidir.

Perikardiyal kist: Perikarttan (kalbin zarı)  kaynaklanan iyi huylu bir kisttir.

Trakea tümörleri: İyi huylu veya kötü huylu olabilir.

Yemek borusu tümörleri: İyi huylu veya kötü huylu olabilir.

Yemek borusu hastalıkları: Akalazya, divertikül ve hiatal herni

Damar hastalıkları: Aort anevrizması ve aort diseksiyonu

Arka mediasten

Nörojenik tümörler: Arka mediastinal tümörlerin en sık nedeni sinir kılıfı neoplazmaları, ganglion hücreli neoplazmalar ve paraganglionik hücreli neoplazmalar olarak sınıflandırılır. Nörojenik neoplazmaların yaklaşık %70’i iyi huyludur.

Lenfadenopati: Lenf düğümlerinin büyümesini ifade eder.

Ekstramedüller hematopoez: Kemik iliği genişlemesinden oluşan ve kansızlık ile ilişkili kitlelerin nadir bir nedenidir.

Nöroenterik kist: Hem sinir hem de sindirim sistemine ait bileşenleri içeren nadir bir kisttir.

Vasküler anormallikler: Aort anevrizmaları gibi damar kaynaklı patolojiler

Mediastinal tümörün belirtileri nelerdir?

Mediastinal tümörü olan kişilerin yaklaşık %40’ında hiçbir semptom görülmez. Büyümelerin çoğu, genellikle başka bir nedenle çekilen bir göğüs röntgeninde keşfedilir. Semptomlar genellikle tümörlerin omurilik, kalp veya perikard (kalp zarı) gibi çevredeki yapılara uyguladığı basınçtan kaynaklanır ve şunları içerebilir:

  • Öksürük,
  • Nefes darlığı,
  • Göğüs ağrısı,
  • Yüz kızarması,
  • Ateş,
  • Titreme,
  • Gece terlemeleri,
  • Kan tükürme,
  • Ses kısıklığı,
  • Açıklanamayan kilo kaybı,
  • Lenfadenopati,
  • Hırıltı,
  • Stridor (tıkanma anlamına gelebilecek tiz ve gürültülü solunum)

Mediastinal tümör nasıl teşhis edilir?

Bir mediastinal tümörü teşhis etmek ve değerlendirmek için en sık kullanılan testler şunları içerir:

  • Kontrast maddeli bilgisayarlı tomografi (BT)
  • Kan testleri
  • Ultrason
  • İğne biyopsisi veya aspirasyon veya BT kılavuzluğunda iğne biyopsisi
  • Göğüs röntgeni
  • Göğüs manyetik rezonans görüntüleme (MRI)
  • Özofagoskopi
  • Bronkoskopi
  • Mediastinoskopi ile biyopsi: Bu yöntem, dokudan parça alınması için boyundan yapılan küçük bir ameliyattır.

Mediastinal tümörler nasıl tedavi edilir?

Mediastinal tümörler için kullanılan tedavi, tümörün tipine ve konumuna bağlıdır:

Timomalar, genellikle cerrahi rezeksiyon gerektirir. Bu, torakoskopi veya robotik rezeksiyon gibi minimal invaziv tekniklerle veya göğüs kemiğini ayıran açık bir yaklaşım olan medyan sternotomi ile gerçekleştirilebilir.

Timik kanserler genellikle cerrahi, radyasyon ve kemoterapi gerektirir.

Lenfomalar teşhis edildikten sonra kemoterapi ve ardından radyasyon ile tedavi edilir. Tanısal doku elde etmek için cerrahi gerekebilir.

Nörojenik tümörler cerrahi olarak tedavi edilir.

Bazı kitleler kanserli değillerse ve sorun yaratmıyorlarsa dikkatli bekleyerek zamanla izlenirler.

Mediastinal tümörleri tedavi etmek için minimal invaziv cerrahinin faydaları nelerdir?

Geleneksel cerrahi ile karşılaştırıldığında, video yardımlı torakoskopi (VATS) veya mediastinoskopi gibi minimal invaziv cerrahinin (Kapalı ameliyat) şu avantajları vardır:

  • Ameliyat sonrası ağrıda azalma,
  • Daha kısa hastanede kalış,
  • Daha hızlı iyileşme ve işe dönüş,
  • Diğer olası faydalar arasında enfeksiyon riskinin azalması ve daha az kanama yer alır.

Kliniğimizde kapalı veya açık cerrahi metotlarla Mediastinal tümörlerin tedavisi başarılı bir şekilde yapılmaktadır.

Hastalığın her aşamasında sizlere yardımcı olabiliriz.

  • Profesyonel bir ekiple beraber en iyi sonucu elde etmek için çalışıyoruz.
  • Bu tip ameliyatlar bu konuda uzman, ileri düzey hastanelerde yapılmalıdır.
  • Kliniğimizde Mediastinal tümörler en gelişmiş modern yöntemler ile tedavi edilmektedir.
  • Deneyimli ekibimiz tarafından mediastinal tümör ameliyatları kapalı ve açık cerrahi yöntemlerle başarılı bir şekilde yapılmaktadır